İZMİR-BAKAN BOLAT İŞ DÜNYASI TOPLANTISINA KATILDI
Bakan Bolat: Ekonomik felaket senaryolarını dikkate almayın (2)
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AK Parti İzmir İl Başkanlığı’ndaki programın ardından İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen İş Dünyası Toplantısı’na katıldı. Bakan Bolat’ın yanı sıra İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Yorgancılar, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli katıldı.
‘Başarıya giden yol ortak akıldan geçer’
Başarıya giden yolun sağduyudan geçtiğini belirten Bakan Bolat, “Aromatik bitkilerle ilgili Ur-Ge uygulamamız var. 20 katılımcı firma ile üç yıl süreyle gerçekleştirilecek bu projeye onay mektubu gönderilecek. Gıda fiyatlarını da ilgilendiren bir konu olarak üretim, tüketim, arz ve stok konularını da ilgilendiriyor; Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız, Tarım ve Orman Bakanlığımız uyum içinde çalışıyor. Arz, talep, stok, ihracat ve ithalat bilgilerini yakından takip ediyoruz. Beslenme komitemiz dün akşam yeni dönemin ilk toplantısını gerçekleştirdi. Her ay düzenli olarak buluşacağız. Üçlü uyum komitesi tarım ve beslenme alanlarında koordineli bir çalışma yürütecek. Arkadaşlarımız vize konusunda taleplerini ilettiler. Avrupa Birliği yönetim kurulu başkan yardımcısı ile video konferans ve yüz yüze görüşme fırsatı buldum. Vize en acil konulardan biridir. “Mevcut gümrük birliği ve gümrük birliğinin hizmetler bölümünü de kapsayacak şekilde genişletilmesiyle ilgili sorunlarımızı ele alacağımız süreci Brüksel’de başlatacağız” dedi.
‘DEPREMDEN TOPRAKLARIMIZIN 1/6,5’İ ETKİLENDİ’
İzmir’in büyüleyici olduğunu belirten Bakan Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sadece bir sanayi ve turizm kenti değil, aynı zamanda hizmetlerin ve tarımın çok güçlü olduğu bir ihracat kentidir. Cumhuriyetimizin kuruluşunda en büyük limanımızdı ve bir asır önce Türkiye’nin dünyaya açılan en önemli kapısıydı. İzmir’deki bu toplantının keyifli bir istişareyle sonuçlanmasını diliyorum. Dünya ile rekabet edebilecek bir ekonomik güce ulaşmak ancak yatırıma, üretime ve ihracata dayalı yenilikçi bir ekonomi ile mümkün olacaktır. Günümüzün giderek ağırlaşan rekabet kurallarında, katma değerli ürün üretemeyen bir ekonominin rekabet şansı yoktur. Yatırımla üretim arttığında ticaret artar, ticaret arttığında ekonomik büyüme artar, büyüme arttığında halkın refah düzeyi ve satın alma gücü artar. Çok değil, son 4 yıla bakalım. 100 yılda bir yaşanan Kovid-19 felaketiyle karşı karşıya kaldık. Dünyada 20 milyondan fazla insan öldü. Ülkemizde 100 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Bunun ekonomide, insanların satın alma gücünde ve istihdam piyasasında yarattığı aksaklıkları bir düşünelim. Üstüne bir de komşu ülkelerimiz olan Rusya ve Ukrayna arasında 1,5 yıldan fazla süren savaşı ve bunun enerji ve gıda piyasalarına etkilerini düşünelim. Bunlar yetmezmiş gibi bir de yaşadığımız yüzyılın 6 Şubat depremini hatırlayalım. Anadolu’da son 800 yılda Maraş merkezli deprem felaketi gibi bir deprem yaşanmadı. Bu depremden topraklarımızın 1/6,5’i etkilendi. Depremden etkilenen tüm kardeşlerimiz ile dayanışma içinde olduk ama o 11 ilin toparlanması, ekonomisinin, sosyal yaşamının, üretiminin yeniden canlanması büyük bir maddi yük oluşturuyor. Bu şehirlerin yeniden ayağa kalkması için 104 milyar dolarlık yükü hep birlikte taşıyacağız.
‘TEMMUZ AYINDA SANAYİ ÜRETİMİNDE YÜZDE 7,4 ARTIŞ KAYDEDİLMİŞTİ’
Bakan Bolat, tüm bu koşullara rağmen Türkiye ekonomisinin 2021’de yüzde 11,4, 2022’de ise yüzde 5,5 büyüdüğünü belirtti. Bu yıl ilk çeyrekte yüzde 3,9, ikinci çeyrekte ise yüzde 3,8 büyüme elde etti. Salgının başlangıcından bu yana 4 milyon vatandaşımız iş imkanı buldu. Temmuz ayında sanayi üretiminde yüzde 7,4 oranında artış kaydedildi. İşsizlik oranımız da 0,2 azaldı. Bunlar sevindirici rakamlar. İhracat tarafında da benzer bir durum var. Avrupa Birliği bu yılın ilk yarısında yüzde 0 büyüdü. Büyüyemedi. İhracatımızın yaklaşık yarısı Avrupa’ya gidiyor. ABD bizim çok ciddi bir ticaret ortağımızdır. Orada yüzde 1-1,5 civarında bir büyüme ortamına rağmen çok şükür temmuz ve ağustos aylarında ihracatımızda son yüzyılın en yüksek rakamlarını yakaladık. Ocak-Ağustos döneminde 165 milyar dolarlık ihracatımız var. Dünya ihracatında yüzde 2’ye varan bir düşüş var. Türkiye 618 milyar dolarlık dış ticareti olan bir ülke. Geçen yıl milli gelirimiz 906 milyar dolardı. Milli gelirin 2/3’ü kadar dış ticaret yapan bir ülkeyiz. Biz açık bir ekonomiyiz. Milli gelirimizin yüzde 28’ini ihracattan elde ediyoruz. Sadece mal ihracatında değil, hizmet ihracatında da başarılı bir ülkeyiz” dedi.
‘TOPLAM ŞİRKET SAYIMIZ 2 MİLYON 350 BİN’
Türkiye’nin geçen yıl 90,5 milyar dolar hizmet ihracatı geliri elde ettiğini belirten Bakan Bolat, “Biz de hizmet ihracatından 90,5 milyar dolar kazandık. Toplamda ülkemize 345 milyar dolar döviz kazandırıldı. Bu sevindirici bir rakam ama bunu daha da ileri götürmek bizim görevimiz. 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracat, 7 kat artarak 254 milyar dolara ulaştı. Hizmette ise 2002’de 14 milyar dolardan 6,5 kat büyümeyle 90,5 milyar dolara ulaştık. Dünya mal ihracatındaki payımız 2002’de yüzde 0,5’ti. Geçen yıl yüzde 1,02’ye ulaştık. Bu yıl şu anda yüzde 1,04 seviyesindeyiz. 1980 yılında milli gelirimiz 65 milyar dolardı. Türkiye’de kayıtlı sadece 25 bin şirket vardı. Sadece bin ihracatçı vardı. Toplamda sadece 2,9 milyar dolarlık ihracatımız oldu. Bu ihracatın büyük bölümü İzmir Limanı’ndan yapıldı. 22 yıl sonra, 2002 yılında milli gelirimiz 214 milyar dolardı. Kişi başına milli gelirimiz 3 bin dolardı. İhracatçı sayımız 12 bin oldu. Toplam ihracatımız 36 milyar dolardı. 20 yıl geçti, 2022 yılına geldik. Kişi başına düşen milli gelirimiz 906 milyar dolar, bu yıl Cumhuriyetimizin 100. yılında 1 trilyon doları aşacağız. Kişi başına milli gelirimiz 10 bin 655 dolar. İhracatçı sayımız 115 bin. Toplam ihracatımız 254 milyar dolar. Toplam şirket sayımız 2 milyon 350 bin firmaya ve 2 milyon 200 bin esnafa ulaştı. Bu başarı tesadüf değil. Bu başarıda büyük bir emeğin, emeğin, emeğin ve zihinsel emeğin, iş insanlarımızın ve çalışanlarımızın büyük payı var. Ayrıca siyasi istikrar ve güven ortamını koruyan, saygın bir dış politika uygulayan 21 yıllık yönetimin ve Cumhurbaşkanımızın da bu sonuçta önemli payı olduğunu söyledi.
‘İHRACAT DESTEĞİ 100’DE 100’DEN FAZLA ARTIRILACAK’
Orta Vadeli Programa dikkat çeken Bakan Bolat, “Bu yol haritasında her kesime yönelik durum değerlendirmesi, hedefler ve reformlar yer alıyor. Orta Vadeli Programın temel amacı enflasyonla mücadele ederek kalıcı fiyat istikrarını sağlamak ve bu amaçla döviz ve maliye politikalarında finansal istikrarı sağlamak, yatırım, istihdam, sosyal adaleti ön planda tutarak halkımızın refahını ve sosyal adaletini artırmaktır. üretim ve ihracat. Ticaret Bakanlığı olarak ihracatımızın 2023’te 225 milyar dolara, 2024’te 265 milyar dolara, 2025’te 283 milyar dolara, 2026’da ise 302 milyar dolara ulaşmasını hedefliyoruz. Finansman imkanlarının genişletilmesi için azami gayret gösteriyoruz. Eximbank aracılığıyla ihracatçılarımızın hizmetindeyiz. Geçen yıl 45 milyar dolarlık mali destek sağladık. Bu yıl Eximbank’ın sermayesini yüzde 40 artırdık. Kredilerdeki 6,8 milyarlık artışın etkisi ise 70 milyar liralık ihracata kaynak ayrılması anlamına geliyor. İhracatı Geliştirme Müessesemiz ihracatçılarımıza 40,5 milyar liralık kredi garantisi verdi. Dış pazarlarda önemli heyetler düzenliyoruz. Bakanlık olarak gerçekten bu anlamda çok büyük destek sağlıyoruz. İsmimiz Ticaret Bakanlığı ama bütçemizin yarısından fazlasını ihracat desteğine harcıyoruz. 17 milyar liralık bütçemizin 10 milyar lirası ihracatçılarımıza verdiğimiz hibe desteğidir. Bunun 6,5 milyar lirasını mal ihracatçılarına, 3 milyar lirasını da hizmet ihracatçılarına veriyoruz. Hayırlı olsun, takdir edilsin. Bir güzel haber daha vermek istiyorum. Bunu görüştük, inşallah 2024 bütçesinde ihracat tabanları yüzde 100’ün üzerinde artırılacak. İnşallah ihracatımızı artırmak için 20 milyar liranın üzerinde ihracat desteği sunacağız. Tek yolun ihracat yapıp döviz gelirimizi artırmak olduğunu söyledi.
‘TİCARET DİPLOMASİSİNE ÖNEM VERİYORUZ’
Ticaret diplomasisine önem verdiklerini belirten Bakan Bolat, “Irak ve Azerbaycan’a gittik. Avrupa Birliği’ne, Afrika’ya gideceğiz. Dünyaya daha fazla ihracat yapmak için temaslarda bulunacağız. Türkiye olarak gittiğimiz ülkelerde güçlü dış politikamız ve güçlü ekonomimizle karşılandığımızı ve dikkate alındığımızı görmekten gurur duyduğumu paylaşmak isterim. Bakanlık olarak vatandaşlarımızın haksız piyasa düzenleme kurulunun mağduriyetinin önüne geçmek için çabalıyoruz. Kararlılıkla aldığımız tedbirlerle otomotiv sektöründe 2-2,5 yıldır devam eden piyasayı bozucu süreçlerin yüzde 90’ından fazlasını düzelttik. İkinci el piyasasında çeşitli spekülatif satışlar sona erdi. Pazardaki araç satışlarında yüzde 10’un üzerinde düşüş sağlandı. 30 Ağustos’ta gayrimenkulde yapılan son yönetmelik değişikliğiyle reklam sitelerinde fiyat şişirme amaçlı yapılan sahte reklamların önüne geçileceğini duyurmuştuk. Gıda ve market sektörlerinde de yoğun denetimler gerçekleştiriyoruz. Yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürünler ihracatını 2028 yılına kadar yüzde 36’ya çıkardık, yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyoruz. Üreticimizi, sanayicimizi ve çiftçimizi haksız rekabete karşı korumaktan çekinmeyeceğiz. İhtiyaç duyduğunuz nitelikli, eğitimli iş gücü açısından meslek lisesi ve çıraklık okulu eğitimine büyük önem veriyoruz. Sayılarını en az iki katına çıkarmayı düşünüyoruz” dedi.
‘İZMİR ÜRETİM ŞEHRİDİR’
Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakan ve AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu da İzmir’in bir dünya şehri olduğunu söyledi. İzmir özel, kadim medeniyetleri taşıyan ve temsil eden bir şehirdir. Doğasıyla, topraklarıyla, insanlarıyla, tarihiyle, potansiyeliyle ülkemizin en değerli şehirlerinden biridir. İzmir sorumluluk alan girişimcileriyle bir ticaret şehridir. Bugün İzmir iş dünyasının yanındayız. İzmir’i geleceğe taşımak hepimizin ortak heyecanı ve motivasyonudur. Ekonomide hep ‘üretim’ deriz. İzmir bir üretim şehridir. İzmir sanayisi, ihracatı ve tarımıyla ülkemizin üretim açısından önde gelen şehirlerinden biridir. Bunu ticaret hacminde de görüyoruz. İhracatın ithalattan önde olduğu özel şehirlerden birindeyiz. “İzmir’in hem ülkemiz hem de dünya açısından çok özel bir yere sahip olduğunu, bu yeri güçlendirmek adına birlikte yolumuza devam edeceğimizi ifade etmek isterim.”
‘ORTAK AKIL ÖNCELİKLİ OLDUĞUMUZ SÜRECE GELECEKTEN İYİMSERİZ.’
Toplantıda yaptığı konuşmada 2. Yüzyıl İktisat Kongresi’ne değinen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şunları söyledi: “Bugün bu toplantıya ev sahipliği yapan odalarımızın değerli liderleri ve bu salonda bulunan İzmirli çok sayıda iş insanı, Mart ayındaki büyük kongremizde emek kümeleri, çiftçi kümeleri ile sanayici, tüccar ve esnaf kümelerinin yer aldığı toplam 61 unsur ve 303 karardan oluşan sonuç bildirgesini yayınladık. Yeter ki sağduyu hakim olsun. Geleceğe dair iyimseriz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılından beklentilerimiz yüksek. Ama geleceğin Türkiye’sini inşa edecek olan biz değil, yaratıcı düşüncenin kaynağı, çağdaşlık ruhunu yakalamış genç kuşaktır. Bu ülkenin en iyi eğitimli, en iyi okullardan mezun genç beyinlerini Avrupa ülkelerine ve yurt dışına kaptırmaya devam ettiğimiz sürece iyimserliğimiz bu gerçeğin gölgesinde kalacaktır. Ekonomik planlamanın doğası gereği bütünsel, kapsayıcı ve stratejik olması gerektiğini söyledi.
‘TARIMSAL AMAÇLAR ERTELEMEZ’
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, programda yaptığı konuşmada, İzmir Ticaret Borsası’nın 132 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin en vazgeçilmez kurumları arasında yer aldığını belirterek, Tarımsal hedeflerin ertelenemeyeceğini, vazgeçilemeyeceğini ve göz ardı edilemeyeceğini belirtti. dünyanın koşulları. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Seçkin Yorgancılar ise konuşmasında, “Dünya ticaretinin yüzde 80’ini elinde bulunduran, dünya ticaretinin yüzde 80’ini elinde bulunduran 10 ülkeyle hem ticaretimizi artırmak hem de dünyada yer alan 10 ülkeyle ticaretimizi artırmak lehimize bir adım olacak” dedi. ticari anlaşmaları.” Öncelikli hedef ülkelere daha sık ticaret heyetleri düzenlemeye, ticari danışmanlarımızın sayısını ve etkinliğini artırmaya büyük önem verdiğimizi belirtti.
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener, şunları söyledi: “Orta Vadeli Programda mali disiplinin sağlanması, para politikası ve yapısal dönüşümler ana başlıklarında belirlenen hedeflerin gerçekleştirilmesine ilişkin atılacak adımların hayata geçmesini umuyoruz. Herhangi bir gecikme olmadan.” Bu hedefleri gerçekleştirirken şüphesiz enflasyonla mücadele birinci önceliğimiz olacaktır. “İşimizin sürdürülebilirliğini sağlamak ve sağlıklı yatırım kararları alabilmek için bugün enflasyonun seviyesini ve para politikasının yönünü tahmin etmemiz gerekiyor” dedi.